‘Toprak’ bizim için ana gibi bir yâr, ‘tohum’ bizim için baba gibi bir dev, ‘su’ bizim için bir Rahmet, ‘îtimat’ bizim için yitik bir hazine, ‘vicdan’ bizim için mukaddes bir vecibe, ‘temiz/tabiî/fıtrî/tayyib’ bizim için bir emirdir. Bunun için çıktık yola.
Canın, aklın, malın, dinin ve neslin korunması insanlık için insanın omuzlarına yüklenmiş bir emanet! Ancak özellikle günümüzde herkes aynı şuurda değil. Maddî çıkar, siyasî hırs, akademik ve bürokratik körlük gerçeklerin görünmesini engelleyip emanetin çiğnenmesine neden olabiliyor! Bu yüzden tabiatı, tabiiliği ve insanı koruyacak babayiğitler gerek…