Atık yağları bize ‘yem’liyorlar mı?

Biodizele dönüştürülmek üzere evlerden, işyerlerinden toplanan atık yağların yasak olmasına rağmen yem sanayicilerine satıldığı öne sürüldü. Ağır metal içeren bu yağlar yem olarak hayvanlara veriliyor. Bu yemle beslenen hayvanları tüketen insanların kanser riski artıyor

Atık yağları bize ‘yem’liyorlar mı?
Ercan İnan / Vatan
 
Biodizel yasası çıktığında tüm çevreciler sevinmişti. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) yayınladığı tebliğ ile 1 Ocak 2018'den itibaren motorine zorunlu olarak binde 5 biodizel harmanlama düzenlemesi getirilmişti.
Bu yönetmelik sayesinde şirketler evlerden işyerlerinden, restoranlardan yemek yağlarının atıklarını toplamaya başladılar. Böylece çevre açısından son derece tehlikeli olan bu yağların, önce lavabolara ardından kanalizasyonlara ve nihayetinde akarsu ve denizlere karışması engellenecekti.
 
Bu yağlar ne oluyor?
 
Türkiye'de 3 farklı firma yılda yaklaşık 30 bin ton atık yağ toplamaya başladı. Aslında Türkiye'de yaklaşık 300 bin ton atık yağ ortaya çıkıyor ancak henüz o bilince tüketiciler de ulaşamadığı için potansiyelin sadece yüzde 10'luk kısmı değerlendirilebiliyor.
Peki bu toplanan yaklaşık 30 bin ton atık yağ ne oluyor?
Öncelikle toplanan yağlar için EPDK'dan biodizel üretim lisansı alınıyor. Biodizele çevrim aşamasında toplanan yağlar, bir rafinaj sürecinden geçiriliyor. 
Sodyum hidroksit ile rafine edilerek saflaştırılıyor. Saflaştırılan yağdan yan ürün olarak sopistok çıkıyor. Buna da sülfürik asit verilerek asit yağı diye başka bir ürün elde ediliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı yönetmeliklerinde atık yağlardan elde edilen ürünlerin tekrar insan ve hayvanların kullanabileceği şekle dönüştürülemeyeceği, yem olarak kullanılamayacağına dair kesin yasaklar bulunuyor. Hatta bunun cezası hapise kadar varıyor.
Ancak biodizel için atık yağ toplayanların bu yasağa uymadığı ve elde ettikleri atık asit yağlarını yem sanayii ile çalışan aracılara vererek hayvan yemi olmasının önünü açtıkları iddia ediliyor. Bu yağların özellikle tavuklara yem üreten yem fabrikalarına satıldığı belirtiliyor.
 
Yem sanayisine sat yüzde 50 ekstra kazan
 
Atık yağların içinde ağır metaller var. Yeniden insanlar ya da hayvanlar tarafından tüketilmesi sakıncalı. Zira kansere kadar uzanan sağlık problemleri yarattığı kesin olarak kanıtlanmış durumda. Bu yüzden de toplanan yağların sadece kimya sanayiinde kullanılabileceğine dair kesin karar var. 
Ancak ortaya çıkan yeni ürünün yem sanayii için çok farklı bir fiyattan satılıyor olması bu yasağın da delinmesine neden oluyor. Söz konusu atık yağ yemcilere verilirse tonu 2 bin 200 liradan satılıyor. Biodizel olarak kullanılması halinde kazanılacak rakam ton başına 1.500 lira seviyesinde. Yani yüzde 50'ye yakın bir fiyat farkı var. İşte bu önemli fiyat farkı, atık yağ toplayan firmaların yasağı dikkate almayıp, insan sağlığını da hiçe sayarak ürünü yem sanayiine aktarmasına neden oluyor.
 
Ortağı ihbar etti
 
ATIK yağla alakalı bu iddiayı, bizzat işin içinde olan ve uzun süre atık yağ toplayan Mustafa Ezici gündeme getirdi. Biodizel işine başlayan ardından bu işe Emrullah Turanlı'yı ortak eden Mustafa Ezici bir taraftan tesisini geri alma savaşı verirken, diğer taraftan suç duyurusunda bulundu ve atık yağda oynanan oyunu gözler önüne serdi. Ezici, biodizel olması için toplanan yağların yem sanayiine verilerek insan sağlığını tehdit ettiği ihbarında bulundu.
Biodizele dönüştürülmek üzere evlerden, işyerlerinden toplanan atık yağların yasak olmasına rağmen yem sanayicilerine satıldığı öne sürüldü. Ağır metal içeren bu yağlar yem olarak hayvanlara veriliyor. Bu yemle beslenen hayvanları tüketen insanların kanser riski artıyor
 
Biodizel yasası çıktığında tüm çevreciler sevinmişti. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) yayınladığı tebliğ ile 1 Ocak 2018'den itibaren motorine zorunlu olarak binde 5 biodizel harmanlama düzenlemesi getirilmişti.
Bu yönetmelik sayesinde şirketler evlerden işyerlerinden, restoranlardan yemek yağlarının atıklarını toplamaya başladılar. Böylece çevre açısından son derece tehlikeli olan bu yağların, önce lavabolara ardından kanalizasyonlara ve nihayetinde akarsu ve denizlere karışması engellenecekti.
 
Bu yağlar ne oluyor?
 
Türkiye'de 3 farklı firma yılda yaklaşık 30 bin ton atık yağ toplamaya başladı. Aslında Türkiye'de yaklaşık 300 bin ton atık yağ ortaya çıkıyor ancak henüz o bilince tüketiciler de ulaşamadığı için potansiyelin sadece yüzde 10'luk kısmı değerlendirilebiliyor.
Peki bu toplanan yaklaşık 30 bin ton atık yağ ne oluyor?
Öncelikle toplanan yağlar için EPDK'dan biodizel üretim lisansı alınıyor. Biodizele çevrim aşamasında toplanan yağlar, bir rafinaj sürecinden geçiriliyor. 
Sodyum hidroksit ile rafine edilerek saflaştırılıyor. Saflaştırılan yağdan yan ürün olarak sopistok çıkıyor. Buna da sülfürik asit verilerek asit yağı diye başka bir ürün elde ediliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı yönetmeliklerinde atık yağlardan elde edilen ürünlerin tekrar insan ve hayvanların kullanabileceği şekle dönüştürülemeyeceği, yem olarak kullanılamayacağına dair kesin yasaklar bulunuyor. Hatta bunun cezası hapise kadar varıyor.
Ancak biodizel için atık yağ toplayanların bu yasağa uymadığı ve elde ettikleri atık asit yağlarını yem sanayii ile çalışan aracılara vererek hayvan yemi olmasının önünü açtıkları iddia ediliyor. Bu yağların özellikle tavuklara yem üreten yem fabrikalarına satıldığı belirtiliyor.
 
Yem sanayisine sat yüzde 50 ekstra kazan
 
Atık yağların içinde ağır metaller var. Yeniden insanlar ya da hayvanlar tarafından tüketilmesi sakıncalı. Zira kansere kadar uzanan sağlık problemleri yarattığı kesin olarak kanıtlanmış durumda. Bu yüzden de toplanan yağların sadece kimya sanayiinde kullanılabileceğine dair kesin karar var. 
Ancak ortaya çıkan yeni ürünün yem sanayii için çok farklı bir fiyattan satılıyor olması bu yasağın da delinmesine neden oluyor. Söz konusu atık yağ yemcilere verilirse tonu 2 bin 200 liradan satılıyor. Biodizel olarak kullanılması halinde kazanılacak rakam ton başına 1.500 lira seviyesinde. Yani yüzde 50'ye yakın bir fiyat farkı var. İşte bu önemli fiyat farkı, atık yağ toplayan firmaların yasağı dikkate almayıp, insan sağlığını da hiçe sayarak ürünü yem sanayiine aktarmasına neden oluyor.
 
Ortağı ihbar etti
 
ATIK yağla alakalı bu iddiayı, bizzat işin içinde olan ve uzun süre atık yağ toplayan Mustafa Ezici gündeme getirdi. Biodizel işine başlayan ardından bu işe Emrullah Turanlı'yı ortak eden Mustafa Ezici bir taraftan tesisini geri alma savaşı verirken, diğer taraftan suç duyurusunda bulundu ve atık yağda oynanan oyunu gözler önüne serdi. Ezici, biodizel olması için toplanan yağların yem sanayiine verilerek insan sağlığını tehdit ettiği ihbarında bulundu.

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.