Bebeğe yapılan aşı hayatını kararttı

Beşli karma aşı yapılan küçük Erman'ın başına gelmedik kalmadı. Aşı sonrası rahatsızlanan bebeğe yapılanlar propblemi büyüttü ve Erman'ın vücut fonksiyonlarını artık yüzde 84'ü yok. 'Aşılarımız zararsız' diye Sağlık Bakanlığı ve aşı firmaları gelişmelere karşı duyarsız.

Bebeğe yapılan aşı hayatını kararttı

Balıkesir'in Edremit İlçesi'nde, doğumdan 4 ay sonra yapılan beşli karma aşı nedeniyle rahatsızlanan bebekleri Erman Tan'ın (4) daha sonra gittikleri üç ayrı hastanedeki ihmaller nedeniyle iki taraflı felç (spastik dibleji) geçirip, vücut fonksiyonlarını yüzde 84'ü kaybettiğini ileri süren ailesi, sorumlular hakkında ceza ve 45 bin liralık tazminat davası açtı.

İzmir Kamu Hastaneleri Birliği yetkilileri, Tan Ailesi'nin Sağlık Bakanlığı'na konuyla ilgili iki kez şikayetinin bulunduğunu belirtip, bakanlık müfettişlerinin soruşturmayı sürdürdüğünü bildirdi.

Üç çocukları bulunan Tan ailesi, 28 Nisan 2010 tarihinde 4 aylık oğulları Erman Tan'a doğum sonrası bebeklere rutin olarak yapılan beşli karma aşı yaptırmak için Bayramyeri 3 Nolu Aile Sağlığı Merkezi'ne başvurdu. Aşı sonrası ishal ve kusma şikayeti üzerine minik Erman'ın ailesi, dört gün sonra Edremit Devlet Hastanesi'ne götürdü.

Burada minik Erman'ı muayene eden doktorlar 'üşütme' teşhisi koyup, ishalini kesmek için iğne yaptıktan sonra, bir de şurup yazıp evine gönderdi.

ANNENİN 'İHMAL' İDDİASI

Hastaneden döndükten sonraki iki gün içinde bebeğinin ishal ve kusma şikayetinin sona erdiğini belirten Selma Tan (39) o günleri şöyle anlattı: "Bu defa ayaklarında bir hissizlik ortaya çıktı. Tekrar Edremit Devlet Hastanesi'ne gittik. Bizi İzmir Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk ettiler. Burada, Erman'ın omuriliğinden sıvı alınıp, tedavisinin 16 gününde taburcu edildi.

Bebeğimizin omur iliğinden sıvı alındığını bilmiyorduk. Taburcu olurken, bu müdahaleye izin verdiğimiz yönünde bir kağıt alınmış bizden. Bebeğimde bir düzelme görmeyince bu kez Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi'ne başvurduk. Burada bize doktorlar, 'Bu çocuğun acilen ameliyat olması gerekli. Omuriliğinden alınan sıvı iltihaba yol açmış. İltihap, tüm vücudu sarmak üzere' dediler.

İşte o zaman biz işin vahametinin farkına vardık. Bebeğimiz hemen ameliyata alındı." Oğlunun tedavisinde ihmaller zinciri olduğunu öne süren anne Tan, "Erman, ameliyat sonrası narkozdan çıkmadan normal servise indirildi. Kusma ve ishal şikayeti yeniden ortaya çıktı. Hemşireleri uyarmama rağmen herhangi bir müdahalede bulunulmadı. Tepki göstermem üzerime bebeğime müdahale edilip, doğrudan yoğun bakıma alındı. 12 gün yoğun bakımda kaldı. Bir hafta daha yatarak tedavisine devam edildikten sona taburcu ettiler" diye konuştu.

YÜZDE 84 ENGELLİ RAPORU VERİLDİ

Doktorların, omuriliğinden sıvı alması sırasında meydana gelen iltihaplanmanın oğlunu sakat bıraktığını iddia eden baba Hüseyin Tan (39) da şunları söyledi: "Edremit Devlet Hastanesi'nden verilen raporda, 'spastik dibleji' (İki taraflı felç) teşhisi konulup, 'tüm vücut fonksiyonlarının yüzde 84'ünü kaybetmiştir' deniyor.

Bir aşıdan çocuğumuzun bu duruma geldiğini söyleyemem ama, aşı sonrası baş gösteren yakınmalar sırasında konulan ilgisiz teşhisler ve ihmaller zinciri sonucu çocuğumuz hayati fonksiyonlarından yoksun bırakılmıştır. Aşının yan etkisi olsa bile mutlaka bir tedavisi de vardır. İki ay içinde yaşadıklarımız, şimdi 4 yaşında olan oğlumuzu tamamen sakat bıraktı. Halen tadavisi sürüyor ama hiçbir zaman normal olamayacağını biliyoruz."

'TEDAVİ İÇİN YARDIM BEKLİYOR'

Oğullarını sakat kalmasından sorumlu tutukları tüm sağlık kuruluşları hakkında Edremit Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtıklarını belirten baba Tan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu dava halen sürüyor. Sağlık Bakanlığı'na da daha önce iki kez şikayetçi oldum. Ayrıca Edremit Asliye Hukuk Mahkemesi'nde sorumlular hakkında toplam 45 bin liralık tazminat davası açtım.

Çocuğumun tedavisi de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Servisi'nde bir yandan devam ediyor. 3 yıldan bu yana gitmediğim doktor, hastane kalmadı. İnşaatlarda çalışarak evimi geçindirmeye çalışıyorum. Ev kiramı ödemekte zorlanıyorum, imkanlarım bitti. Bakanlığın çocuğumla ilgilenmesini istiyorum. Çocuğum akşama kadar evde oturuyor. Arkadaşlarıyla oynayamıyor. Devletimizin bize yardım etmesini bekliyoruz. Elimdeki her şeyi çocuğumun sağlığı için harcadım. Evime bir ekmek bile alacak durumum kalmadı."

SORUŞTURMA SÜRÜYOR

İzmir Kamu Hastaneleri Birliği yetkilileri, Tan Ailesi'nin çocuklarının tedavisi sırasında gerekli ilgiyi göremedikleri ve yanlış teşhis konularak tedavinin geciktirildiği ve kusurlu tedavi uygulandığı iddiasıyla Sağlık Bakanlığı'na iki kez şikayette bulunduğunu doğrulayıp, konuyla ilgili soruşturmanın bakanlık müfettişlerince sürdürüldüğünü belirtti. (Balıkesir Posta)

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.