Bir annenin feryadı

Kadın, modernizmin hedefine koyduğu en önemli varlık. Kapitalizmin için kadın, ucuz bir iş gücü, ticari bir meta ve cinsel arzuları karşılama aracından öte ne anlam ifade eder? Oysa İslam için kadın, cenneti ayakları altına sersiği, rahminde geleceği taşıyan ve müstesna bir insan. Modern dönemde köklerinden koparılan kadın, post modern döneminde ailesinde de uzaklaştırıldı. İşte bu acıklı hali tarif eden kısa bir mektup:

Bir annenin feryadı

Çalışan ve ayakları üzerinde duran! bir kadınım. Çoğunluğun tabiriyle, o ayakların üzerinde nasıl duruyorum bileniniz var mı?

Sabahları kocamdan önce kalkıyorum. Kocama ve kızıma kahvaltı hazırlamam lazım çünkü. Nasıl geliyor o sıcacık yataktan kalkmak anlatamam. Gün içerisinde o yatağa bir daha dönemeyeceğimi bilmek hele içler acısı.

Kızımı kreşe ben bırakıyorum, kocamın iş yerine ters mesafede olduğu için.

Kızım benden ayrılamıyor her sabah ağlıyor. Ben de ondan ayrılamıyorum ama ağlayamıyorum. Minicik yavrum duygularını belli ediyor ben edemiyorum.

Öyle onu gözü yaşlı bırakıp çıkıyorum. Anne sıcaklığını hissettiremiyorum yavruma daha 3 yaşında minicik bana hasret. Ama en güzel en iyi eğitimi veren en kaliteli öğretmenlerin olduğu kreşe verdim.

Kendimi tatmin diyorum işte böyle. Anne sıcaklığını hangi kaliteli eğitim verebilir?

Kocam aslında çalışmamı istemiyor. İhtiyacımızda yok açıkçası. Ben el ne der, o kadar diplomayı boşuna mı almış dedikleri için gururumu ve nefsimi tatmin etmek için çalışıyorum. Haa bir de kocamın eline bakmamam lazım onun kölesi olmamam lazım, param olması lazım ki benim de sesim evde gür çıksın!

Patronum da erkek ama onun kölesiyim. Bağırışlarına, azarlamalarına gıkımı çıkar(a)mıyorum. Maaşımı o veriyor ya!

Para kazanıyorum, ev hanımları çevremdeki herkes bana imrenerek bakıyor. Acaba o paradan 5 kuruş cebime giriyor mu? Kızımın kreş masrafı, arabamın benzin masrafı, olmazsa olmaz kıyafet harcamalarım, parfümüm, kuaför masrafım vs. vs. geldiğinden fazlasını harcıyorum.

Her gün aynı kıyafetle işe gidilir mi? Ona uyumlu, saç, makyaj olmazsa halim ne olur? Sonra elalem ne der? Her gün aynı kıyafetle işe geliyor, kıyafetlerine bak ne kadar uyumsuz, üstündekilerin modası geçeli yıl oldu hala bunlarla geliyor. Dedirtmiyorum açıkçası.

Sokakta beni gören evde bir görse tanıyamaz. Kocama süslenmem gerekirken başkalarına süsleniyorum.

Eve pestilim çıkmış geldiğimden, yemeğiydi, temizliğiydi, çocuğun bakımıydı derken en paspal halimle kocamın karşısına çıkıyorum. Yazık adamı hasret bırakıyorum kendime. Kocama kadınlıkta yapamıyorum.

O kadar çok yoruluyorum ki, ya türlü bahaneler buluyorum ya da uyuyup kalıyorum. Kardeş gibi uyuyoruz.

O kadar da tahammülsüz oldum ki ben benle evli olsam beni çekmezdim.

Kocamın her işine karışıyorum, ağzını açsa sinirlerim tepeme çıkıyor. Hele bir de dağınıklığı beni öldürüp bitiriyor.

Çok yoruluyorum, kendime ayıracak gram vaktim yok.

Sözde çalışan kadın özgürdü. Hep okulda, çevremizde, ailemizde bunu işlediler beynimize.

Hani özgürlük ben niye göremiyorum? Hep özgürlük diye kandırdılar bizi. Kandırıldığımı ne zaman anladım?

Kocamın kardeşinin hanımı çalışmıyor hem de çok güzel bir üniversitede okumuş. Cahil diye tabir ediyorlar ya üniversite okumayanları öyle değil.

Onlar 10 senelik evli hiç çalışma gereği duymadım diyor. Evlendiğim ilk sene çalışıyordum çünkü diyor. O kadar zordu ki. Hem çocuğumda yokken bu sıkıntıyı çektim. Evime, kocama nede kendime vakit ayıramıyordum. Sosyal hayatım sıfırdı diyor. Evden işe işten eve ama evde tam bir hayalettim. Hamile kaldığım zaman işi bıraktım hiçte pişman olmadım. Çocuklarımın her anlarında yanlarındaydım. İlk adımlarında, ilk sözcüklerinde, ağladıklarında ve güldüklerinde. Bana her ihtiyaçları olduklarında yanlarındaydım. Benim annemde çalışıyordu ben çok mahrum kaldım annemden hiç anne sevgisi tadamadım. Hep işiyle ilgilenirdi. Bizle ilgilenmek istese de genelde vakit bulamazdı. Beni ve kardeşlerimi anne sevgisine mahrum etti çok çektik bunun eksikliğini bunlarım bildiğim için kendimden mahrum etmedim çocuklarımı da eşimide.

Kendimi de sürekli geliştirdim diyor boş boş durmadım açıkçası çok kitap okudum psikoloji, çocuk gelişimi, aile vs. hakkında. Evimi ihmal etmeyecek şekilde kurslara ve yardım derneklerine katıldım. Faydasız, gayesiz bir insan olmadım. Çabaladım. En önemlisi ben annem varken annesizliği yaşadım. Çocuklarıma da bunu yaşatamazdım diyor. Mesleğimi söylemekten de hiç bir yerde utanmadığını söylüyor. Ben ev hanımıyım en önemlisi de anneyim dedim, annelik değeri kaybedilmiş ama en önemli meslek diyor. Ne güzel bir meslek annelik.

Ne kadar haklı beni kendime getirdi bu sözleri. Ben de başarabilir miyim?

Kocamı ve kızımı benden mahrum ettiğim yılların telafisini yapabilirmiyim?

Başkalarının boş sözlerine kulaklarımı tıkayıp en zor mesleği ANNELİĞİ icra edebilir miyim?

Yapabilir miyim Allah'ım. Ben yapmak istiyorum Allah'ım bana yardım et.

sadeheceler.blogspot.com / Hakaik

(Muhterem Hanımefendi! Önce bu içten paylaşım için teşekkür ederiz. Allah (c.c.) size yardım edebilmesi için önce sizin ona yardım edecek fırsatı oluşturmanız lazım. Siz bir adım atarsanız Allah size 10 belki yüz ya da daha fazla yaklaşacak. Hadi önce bir kendimize yardım edelim. Ama aslında siz şu an hem kendinize hem de başkalarına yrdıma hazırsınız!)

 

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.