El insaf! El insaf! El insaf! Yeryüzünde inşaat yapaca yer kalmamış gibi Diyarbakır'da Dicle Nehri kıyısındaki Hevsel Bahçeleri'ni imara açtılar.
Diyarbakır'da Dicle Nehri kıyısındaki Hevsel Bahçeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ‘yapı rezerv alanı' ilan edildi.
Radikal'in haberine göre, 14 Kasım 2014 Tarihinde toplanan Diyarbakır il Toprak Koruma Komisyonu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın talebi doğrultusunda 8 milyon 629 bin 499 metrekarelik alana sahip Hevsel Bahçeleri'nin 7 Milyon 517 bin 732 metrekaresini tarımsal niteliği korunacak alan statüsünden çıkararak ‘rekrasyon' alanı ilan etti. Komisyon geriye kalan 1 milyon 111 bin 767 metrekarelik alanı ise tarımsal niteliği korunacak alan statüsünde kalmasına karar verdi.
YAPILAŞMA TEHDİDİ
Hevsel Bahçeleri'nin imara açılacağını savunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Hevsel Bahçeleri'nin rekrasyon alanı ilan edilmesine itiraz etti. Hevsel Bahçeleri'nin, Dünya Kültür Mirası listesine girmesi için UNESCO'ya başvurulduğunu ve başvuru sonuçlanana kadar beklenmesi gerektiğini belirten Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi karara şerh koydu.
Kararın iptal edilmesi gerektiğini belirten Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Toprak Koruma Komisyonu toplanarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından talep edilen Dicle Vadisinde bulunan tarımsal arazilerin tarım dışı kullanım iznini karara bağlamıştır. Bu kararla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın aldığı Yapı Rezerv Alanı kararının önü açılmıştır. Kentimiz için bitki örtüsü, peyzajı, sahip olduğu flora ve faunası ile son derece önemli olan bu alanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın talebi üzerine tarım dışı kullanım iznini kaldırılmış ve yapı yapma tehdidine açık hale getirilmiştir"
TMMOB: ‘UNESCO SÜRECİ RİSKE GİRDİ
Hevsel Bahçeleri'nin tarım niteliği korunacak alan statüsünden çıkarılmasının UNESCO sürecini olumsuz etkileyeceğini belirten TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dicle Nehri üzerinde yer alan Sur ilçesi ve Yenişehir ilçesi sınırları dâhilinde olan 7 milyon 517 bin 732 metrekare yüzölçümlü alanı tarım arazisi niteliğinden çıkarmak için başvuru yapmış ve İl Toprak Koruma Kurulu da 14.11.2014 tarihinde bahsi geçen alanın tarım dışına çıkarma kararını almıştır. Bu karar UNESCO sürecini bilinçli ya da bilinçsiz bir biçimde riske sokmakta, ileriki dönemlerde korumasız kalan bu alanın yapılaşmaya açılmasının önünü de açmaktadır. Bir santimetre toprağın, birçok faktöre bağlı olarak 200 ile 1000 yıl arasında oluşabildiği ortadayken yaklaşık 7 milyon 517 bin 732 metrekarelik alanın ne kadar süre içerisinde oluşabileceği can alıcıdır.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri'nde geri dönüşü imkansız doğa katliamına yol açacak olan “Yapı Rezerv Alanı” kararı, mahkeme tarafından iptal edildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçelerinde geri dönüşü imkansız bir doğa katliamına yol açacak olan ‘Yapı Rezerv Alanı' kararı, mahkeme tarafından iptal edildi.
Fakat İl Toprak Koruma Kurulu'nun Hevsel Bahçeleri'ndeki 7 bin 517 dönümlük arazinin tarım arazisi niteliğinden çıkartılması yönündeki kararının bakanlıkta halen onay bekliyor olması yine de tehlikenin tam olarak geçmediğinin bir göstergesi.
DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DAVA AÇTI
DİHA'nın haberine göre, Diyarbakır'ın güney batısında yer alan ve kentin yeşil alanıyla hem akciğeri, hem besin kaynağı hem de simgesi olan Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri'nde geri dönüşü imkansız doğa katliamına yol açacak “Yapı Rezerv Alanı” kararı, mahkeme tarafından iptal edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 23 Ağustos 2013'te aldığı kararla bin 100 hektarlık alanı imara açmıştı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ise bu karar üzerine “yürütmenin durdurulması” talebiyle mahkemeye başvuruda bulunmuştu.
UNESCO DÜNYA MİRASI ADAYLIK SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Başvuru, Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri'ne ilişkin UNESCO Dünya Mirası'na adaylık sürecinin devam etmesinin yanı sıra alanın yapılaşmaya elverişli olmadığı, imar planları ile birlikte kentin tarihi ve kültürel değerlerinin dikkate alınmamasından yola çıkılarak yapılmıştı.
Açılan davaya bakan Diyarbakır 1. Bölge İdare Mahkemesi, geçtiğimiz günlerde konuya ilişkin kararını verdi. Mahkeme dosya ekindeki bilgi ve belgelerden yola çıkarak söz konusu alanın “imar planları ve üst ölçekli çevre düzeni planlarında yeşil alan olarak kaldığı, ancak bakanlık tarafından yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak istenen alanın yerleşime açılamaya elverişli olmadığı” kanaatine vardı.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar