Bu sizin telefon

Zekasız telefonlara yakından bakan bilim insanları bazı bakterilerin yaşadığını fark etti. Ahmak telefonlar günümüzde herkes tarafından kullanılır. Bu zararlı telefonlarda bir çok bakteri yaşar. Gıda zehri içerenler bile var. Tuvaletlere oranla daha fazla bakteri taşıyan akıllı telefonlar için temizlik çözümleri de var

Bu sizin telefon

Sanat çalışması gibi görünen bu fotograf aslında bir bakteriye ait. Bilim insanlarının "akıllı telefon bakterileri" olarak adlandırdığı bu canlılar, bizimle sürekli içiçe olduğunu bildirdi.

Surrey Üniversitesi Mikrobiyoloji bölümü öğrencileri cep telefonlarına yakından bakmaya karar verince bakterileri farkettiler.

İnanması zor ama cep telefonlarında tuvaletin 18 katı daha fazla bakteri bulundu.

Öğrenciler, bakterileri laboratuvarlarda ürettiler ve geliştirdiler.
Cep telefonunu bakteri üretme kaplarına koyan öğrenciler, 3 gün sonra bu garip yaratıkları görüntülediler.Üniversiteden Doktor Simon Park, cep telefonlarının sadece iletişim aracı olmadığını, bizim kişisel izlerimizi de taşıdığını söylüyor.

Tabii aynı zamanda yediklerimizi, içtiklerimizi de telefonlara bir şekilde bulaştırıyoruz.Üniversitede süren çalışmalar sırasında bakteriler fotoğraflandı ve bu görüntüler büyütüldü.Bu bakterilerin tümü, iğrenç görünmelerine karşın zararlı değil.

Ancak, Staphylococcus aureusgibi tehlikeli bazı bakteriler de telefonlarda görülebiliyor.Bu bakteri, "Hastane infeksiyonu" olarak adlandırılıyor. Akıllı telefonların klavye ve benzeri bir dizi tuşa sahip olması, daha çok bakteri taşımalarına neden oluyor. Eski tip telefonlar bu nedenle daha az pis olabilir.

Bu bakterilerden kurtulmanın yolu var mı? En iyi yöntem telefonları temiz tutmak ve mümkün olduğu kadar sık silmek. Cep telefonlarında tuvaletlere oranla 18 kat daha fazla bakteri olduğunu belirten uzmanlar, ıslak mendillerin kullanılmasını öneriyor.

Cep telefonlarına bakteri bulaştırmamanın yollarından birisi de, tuvalete giderken, telefonu dışarda bırakmak. Bakterilerin çoğu elden telefonlara geçtiği için, ellerin temizliği, telefona yabancı kişilerin dokunmamasına izin vermemek de çözüm olabilir.

Peki bu bakterilerden nasıl korunabiliriz?
Tuşlu telefonlar daha fazla bakteri içeriyor.Akıllı telefonların tuşlu olan modelleri, dokunmatik türlere göre içerisinde daha fazla bakteri barındırıyor. O nedenle tuşu bir telefon kullanıyorsanız, ortalama 3 ayda bir, tuşlarını açarak kulak çöpü ile temizlemelisiniz. Eğer telefonunuzun tuş bölmesini açamıyorsanız, kullanılmamış bir diş fırçası ile arada kalan mikropları temizleyebilirsiniz.

Batarya ve kart yuvası temizliği
Cep telefonunuz parçalara ayrılabiliyorsa, yine 3 ayda bir telefonu kapattıktan sonra en ince parçalarına kadar ayırmalısınız. Bataryayı pamuk ya da toz önleyici mendil ile temizledikten sonra, kart yuvası ve diğer ayrıntı bölgeleri kulak çöpü ya da kullanılmamış diş fırçası yardımı ile temizleyebilirsiniz.

Kulaklık ve şarj girişi temizliği
Cep telefonlarının kulaklık ve şarj girişleri çok fazla toz tutar. O sebeple telefonun en çok bakteri bulunan bölgelerine bu girişleri örnek gösterebiliriz. Bu bölgeleri belirli aralıklar ile kullanılmamış bir diş fırçası yardımı ile yumuşak bir şekilde temizleyebilirsiniz. Telefonunuzun kulaklık girişi için telefon süsleri, şarj girişi için ise toz önleyici ayaklık kullanarak toz oluşumunu en aza indirebilirsiniz.

Ekran temizliği
Akıllı telefonunuzun ekranı ve arka kasasınız temizlemek için ekran temizleyici spreyler kullanmalısınız. Islak mendillerin telefona zarar verdiğini ve çizik oluşmasına sebep olduğunu bilmenizde fayda var. Telefonunuz için bu tür özel spreyler her zaman daha güvenli olacaktır.

Telefonunuzu herkese vermeyin
Bildiğiniz gibi hastalık ve virüslerin en kolay yayılma yolu insandan insana geçiştir. Şahsınıza ait telefonu birden fazla kişi kullanıyor ise, mikropların artma ve bir takım hastalıkların size geçme olasılığı daha yüksek oluyor.

 

  •  
  •  

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.