Türkler ürünlerine doğal, natturel, köy, organik, helal gibi sahte etiketler asarda Çin yapmaz mı? Olur elbet. Ancak şunuda unutmamak gerek: Aslolan endüstrileşen organik değil, gelenekseldir.
İnsanın aklına gelebilecek her türlü ürünün taklidini üretmekle meşhur olan Çinliler, organik gıdaların da sahtesini üretmiş, Cornucopia Institute iddiasıa göre. Kurumun bu iddialarını sağlıklı gıda konusunda ilginç haber ve yorumları ile bilinen NaturalNews haber portalı da doğruluyor.
İşin daha da ilginç ABD tarım bakanlığının bazı Çin'den gelen ürünlere organik sertifikasının kendilerinin vermeleri, oysa NaturalNews'ün iddiasına göre özellikle Çin'in ABD pazarına sokmaya çalıştığı ve başardığı organik etiketle sunulan “chlorella” adlı üründe ciddi miktarda “endüstriyel metal” kalıntıları bulunduğu.
2009 yılında ABD tarım bakanlığı Çin'den gelen “organik” etiketli ürünleri mercek altına alacaklarını duyurmuş. Ancak ne hikmetse bazı organik olmakla yakından uzaktan alakası olmayan ürünler raflarda yerini almış.
Cornucopia enstitüsünün yayınladığı bir raporda uzun uzun organik iddiasında bulunan ürünlerin içinde, GDO'lu ürün sattığı aşikar olan firmaların ürettiği katkı maddelerin varlığı gözler önüne seriliyor, rapora şu adresten ulaşabilirsiniz; http://cornucopia.org/cereal-scorecard/docs/Cornucopia_Cereal_Report.pdf
Cornucopia, bereket boynuzu demek, kurum ismini buradan almış. Gıda güvenliği ve bu konuda kamuoyu eğitimi üzerine çeşitli aktiviteleri ve yayınları mevcut.
Aşağıdaki tablo ise bütün bu iddiaları doğrular nitelikte, çünkü devasa gıda firmaların nasıl “organik gıda sektörünü” kontrol ettiğini ve “organik” ürünler ürettiklerini iddia eden küçük firmaları satın aldıklarını gösteriyor. Tabloyu Michigan State Üniversitesinden Prof. Phillip H. Howard hazırlamış.
Resmi büyütmek için üzerini tıklayın, hangi firmaların kimleri satın aldığını görün. Ayrıca bazı devasa şirketlerin satın aldıkları bu aşağıdaki tabloda yer alan bazı “organik” gıda üreten firmaların isimleri o kadar “komik” ki, resmen insanın gözünü boyamak için uydurulmuş isimler oldukları belli:
Yani müşteriye, “ne olur bize güvenin bakın firmanın ismi bile “organik” çağrışımlı” demek istemişler:
Back to Nature / Doğaya Dönüş…(meşhur Hollywood zırvalığı “Back to the future” filminden etkilenmişler)
Seeds of Change / Değişim Tohumları…(GDO'lu tohum kullanmıyoruz yalanı mı bu?)
Honest Tea / Dürüst Çay (Yorumsuz, çayın dürüstü ne demek, firma da büyük bir firma, reklamcıları iflas etmiş fikir konusunda)
Barış Tarımcıoğlu/Haricihaber.com
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Adres: Fatih – İSTANBUL – TÜRKİYE
© Copyright 2025, All Rights Reserved
Yorum Yap
Yorumlar