Antalya’da düzenlenen 30’uncu Kardiyoloji Kongresi’nde konuşan kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Murat Tuzcu, et ağırlıklı beslenenlerin daha kısa ömürlü olduğunu söyledi. Tek bir besin ürününe yoğunlaşarak yapılan tavsiyelerin yerine hayat boyu sürdürülebilir beslenme modellerinin önerildiğini belirtti.
ET TÜKETİMİ ARTTIKÇA KALP VE KANSERDE ARTIYOR
ABD devletinin desteği ve Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi'nin bilimsel organizatörlüğüyle yürütülen bu iki araştırmayla katılımcıların sağlık ve beslenme bilgileri inceleniyor.
ABD'de de yapılan iki araştırmanın önemli bulguları ortaya koyduğunu söyleyen Dr Tuzcu, araştırmalardan birinde 1976'dan beri yaklaşık 122 bin kadın, diğerinde ise 1986'dan beri yaklaşık 52 bin erkek izlendiğini aktardı.
Araştırmalarla cevabı aranan sorulardan biri de “Et yiyenlerde kalp damar hastalıkları ve kansere bağlı ölümler daha fazla mı?” soyusuydu.
Araştırmalara göre yenilen kırmızı et miktarı arttıkça hem kalp, hem de kanserden ölümler de artıyor.
Dr Tuzcu; "Çok et yiyenlerde kalp hastalığından ölüm riski, az yiyenler veya hiç yemeyenlere göre yüzde 40 daha fazla bulundu. Aslında bu bilimsel çalışma, benzer sonuçlar veren bir dizi başka araştırmadan sadece biri. Buna karşılık çok et yiyenlerin uzun dönemde daha sağlıklı olduğunu destekleyen benzer büyük, birtek bilimsel araştırma yok” dedi.
ET DAMARI NASIL TIKIYOR?
Prof. Dr. Tuzcu kalp ve damarları nasıl bozduğunu gösteren ilginç bir araştırmadana söz ediyor. Sık et yiyenlerin bağırsağındaki etobur mikropların eti parçalayıp ortaya çıkardıkları ham maddeler, karaciğer hücrelerinde kısa adı TMAO olan moleküle dönüşüyor.
TMAO damar sertliği oluşumunu kışkırtarak kalp krizi, inme ve damar daralmasına yol açıyor.
Sadece bitkiyle beslenenlerin bağırsağında etobur mikroplar aç kaldıkları için yerlerini otobur mikroplara bırakıyor. Bu kişiler arada sırada et yediklerinde, bağırsaklarında eti parçalayıp küçücük maddeleri açığa çıkaracak mikroplar olmadığı için, karaciğer TMAO imal etmek için gereken hammaddeyi bulamıyor.
ET YEMEYİ KESELİM Mİ?
Peki eti hayatımızdan tamamen çıkarılım mı?
Buna karşılık Prof. Dr. Tuzcu, “Hayır. Bu araştırmalardan ‘et yemeyelim' sonucu çıkmıyor. Et önemli bir protein kaynağı. Ayrıca çinko, demir gibi vücuda çok gerekli maddelerden zengin. Eti makul miktarda yemek gerekiyor. Her öğün ve ya hergün bolca et yemenin yararlı olduğunu gösteren hiçbir delil yok. Ama zararlı olabileceğini gösteren birçok bilimsel veri var.
Elimizdeki bilgiler etin ve hayvani yağların bolca yenmesinin tavsiye edildiği Atkins, Dukan ve benzeri diyetlerin kısa vadede kilo kaybettirse de uzun vadede sağlıklı sonuçlar doğurmayacağını gösteriyor” dedi.
GIDA HAREKETİ UYARIYOR!
Çok et tüketen toplumlarda çok daha fazla ve daha fazla çeşit hastalık görülüyor.
Modern zamanlarda insanların et obur yapılmasının ana nedeni, hastalıkları artırmaktı ve başardılar da!
2. Cihan Harbi'nde hastalıkların azalmasının ana nedenin et tüketiminin azalması olduğu görüldü. Bunun için küresel çevreler insanların daha çok tüketmesini teşvik ettiler.
Hz Ömer (r.a.) çok et yiyeni ahmak, hiç et yemeyeni ise aptal olarak niteliyor.
Et yemeli ama haftada en fazla 2 veya 3 kez.
Et yemeli ama bu et, meralarda otlayan, kimyasallara maruz kalmamış, hazır yemlerle beslenmemiş mera hayvanlarının etleri olmalı.
Salam, sucuk, sosis vb işlenmemiş et ürünleri asla yenilmemeli.
Hayvansal gıdalar vahşiyyeti, nebati gıdalar is ehilmiyyeti artırır. Vahşi tiplerin beslenmelerine dikkat ederseniz daha çok et ve az pişmiş et yediklerini göreceksiniz.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar