ABD'li tohum biyoteknolojileri ve kimyasalları üreticisi Monsanto, İsviçre'li rakini Syngenta'yı satın alarak dünya tohum pazarında tekel olmak istiyor. Bu gerçekleşirse, dünya pazarında sadece genetiği değiştirilmiş tohumlar kalacak
Osman Hulusi Boyraz/ Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
ABD, dünyadaki tohum pazarında tekel olmaya çalışıyor. ABD menşeli tarım ve tohum biyoteknolojileri ve kimyasalları üreticisi Monsanto, dünyadaki en büyük rakini Syngenta'yı satın alarak pazarın neredeyse tamamına hakim olmak istiyor.
ABD'li firma İsviçreli rakibinin hisselerinin tamamını satın almak için 45 milyar doları gözden çıkardığını açıklamıştı. Monsanto, Syngenta'ya hisse başı 449 İsviçre Frangı (490 Amerikan doları) değer biçti. Ancak İsviçreli şirket ABD'nin teklifini reddetti. Monsanto, teklifinin reddedilmesine rağmen şirketi satın almakta kararlı olduğunu belirtiyor ve teklifini daha yüksek bir rakama güncelleyrek Syngenta'yı satın almayı yeniden deneyeceğini belirtiyor.
ABD'li şirket böylelikle Syngenta'nın pazarına ve müşteri kitlesine ulaşmayı hedefliyor. Ancak bu satın almanın gerçekleşmesi durumunda dünya tarımına genetiği değiştirilmiş tohumların hakim olacağı endişesi dile getiriliyor.
İnsan sağlığı ve gıda güvenliğiyle ilgili faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, ABD'li Monsanto şirketinin birçok üsürünün genetiğinin değiştirilmiş olduğunu ve bunların insan sağlığına olumsuz etkisi olduğunu dile getiriyor. Monsanto'nun İsviçreli firmayı satın alma konusunda bu kadar ısrarcı olmasının arkasında da bu kötü şöhreti, yeni oluşumla birlikte silmeye çalışma arzusunun olduğu belirtiliyor. Monsanto bunun için etkin bir sosyal medya kampanyası yürüterek, insanları GDO'lu tohumların sağlığa zararlı olmadığına ikna etmeye çalışıyor.
[Monsanto'nun GDO'lu tohumlarına karşı başlatılmış kampanyalardan bazılarının afişleri]
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar