Sağlık Bakanlığı komünizm ilanına hazırlanıyor

Sağlık Bakanlığı'nın yanlışlarını ortaya koyan uygulamaları eleştirenlere karşı yasak getirilmeye çalışılıyor. İlaç endüstrisinin isteklerini yerine getirmek için var gücüyle çalışan, Sağlık Bakanlığı, 'ekran sertifikası' adını verdiği sansür girişimi alay konusu oldu. Bakanlığın, Stalin dönemi uygulamalarını hatırlatan girişimi, bilim yalanlarına maske yapan firma ve sektör çalışanları arasında ise sevince yol açtığı sanılıyor. Batıl saplantıları yüzünden 'iyi' ve 'doğru'yu görmekten aciz olan

Sağlık Bakanlığı komünizm ilanına hazırlanıyor

Habertürk gazetesi'nde yer alan haberde, hakikatin üstünü örmekten başka bir rolu olmayan Sağlık Bakanlığı'nın aktivitesi şöyle:

"Sağlık Bakanlığı, televizyon programlarının müdavimi olan ve söyledikleri büyük ilgi gören ünlü isimlerin "sıra dışı" sağlık ve beslenme önerileri üzerine harekete geçti. Canan Karatay ve Ahmet Maranki gibi isimlere 'ekran sertifikası' zorunluluğu geliyor.

Sertifkası olmayana ekran yasağı!

"Kolesterol kalp hastası yapmaz, aksine kolesterolü yüksek olan çok yaşıyor" diyen Prof. Dr. Canan Karatay, tıp endüstrisinin ilaç satmak için hastalık icat ettiğini savunan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta,  Ahmet Maranki ve diğerleri...

Uzmanlıklarının yaranda, gördükleri rağbetle artık birer 'televizyon yıldızı', sıra dışı önerileriyle de birer 'tartışma öznesi' haline geldikleri söylenebilir. Ancak 'modern tıpçılar'la 'gelenekselciler' arasındaki tartışmaların büyümesi ve ekranlarda dile getirilen sıra dışı sağlık-beslenme önerileri üzerine halkın kafasının karıştığını düşünen Sağlık Bakanlığı, yeni bir uygulamayı hayata geçirmeye hazırlanıyor.
 
Sağlığın medyada tartışılmaları 'bilimsel temel'e oturtmak isteyen bakanlık, özellikle 'geleneksel ve tamamlayıcı tıp' konularında televizyonların müdavimi olan ünlü uzmanlara 'ekran sertifikası ve akreditasyon' zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor.
 
'KALBİ DURDURAN BİTKİLER VAR'
Uygulanacak sistemin ayrıntılarını HABERTÜRK'e anlatan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, sağlıkta bilimsel temele dayanmayan söylemlerden kaçınılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Ekranlarda birçok isim beslenme konusunda açıklamalar yapıyor. Bunların arasında hiçbir bilimsel kanıta dayanmayanlar var. Deniyor ki, 'Kiraz yerseniz prostat kanseri geçer.' Tamam da, öyle demekle kanser geçmiyor. Önerdikleri bazı bitkilerin fazla alınması sonrasında ölümler bile yaşanabilir. Ya da 'Çay yap iç' diyor. İyi de, çok içildiğinde Kalbi durduran bitkiler var."

Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanlığı'nın ekranlara çıkan isimlerle ilgili çalışma yapacağım ifade eden Gümüş şöyle devam etti: "Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) bünyesinde, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü ile Kronik Hastalıklar ve Halk Sağlığı Enstitüsü açılacak. Ayrıca bir Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü kuruyoruz. özellikle televizyon programlarıma çıkan isimlere bakılacak. O isimler geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında tavsiyelerde bulunuyorlarsa, önce çalışmalarını Kalite ve Akreditasyon Enstitüsüne göstererek onay alacaklar. Her Önüne gelen kalkıp topluma bir şeyler öneremeyecek."
 
Kim olursa olsun, bilimselliği kanıtlanmamış, sağlıkla ilgili hiçbir bilginin televizyonlarda açıklanmasına izin vermeyeceklerim söyleyen Prof. Dr. Gümüş, "öneride bulunacak uzmanlar, kendi alanlarıyla ilgili bile olsa, önce bize gelip anlatacaklar. Bilimsel verilerini ve kanıtlarını önümüze koyacaklar" dedi.

'UYGUN BULURSAK SERTİFİKA VERECEĞİZ'

Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü'nün bu ay sonu açılacağını ve başkanının atanacağını dile getiren Gümüş, sistemin nasıl işleyeceğini ise şu şekilde anlattı: "Oluşturulacak 20 kişilik bilim kurulu, ekrana çıkacak isimler için standarttan belirleyecek. Geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgili topluma önerilerde bulunacak isimler, varsa bilimsel çalışmasını önce o bilim kumluna anlatacak. Bilim kurulu çalışmaları inceleyecek, uygun bulursa bu kişilere sertifika verecek. RTÜK ve medya kuruluşlarıyla da protokol imzalanacak, ekranlara çıkması uygun görülen isimlerin listesi sunulacak. Sertifikası olma-yan isimler TV'lerde açıklama yapamayacak. Böylece bilimsel temeli olmayan konularda kamuoyu önünde bilgi vermelerini önleyeceğiz."
 

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.