Alkol ve işlem görmüş etler kanser riskini artırıyor. Dünya Kanser Araştırmaları Fonu, kanserden korunmak için alkol ve işlem görmüş et tüketiminden uzak durulması gerektiğini bildirdi.
Dünya Kanser Araştırmaları Fonu (WCRF), kanserden kaçınmak için alkol ve işlem görmüş et tüketiminin kesilmesini önerdi.
Kanserle mücadeleye yönelik 10 maddelik tavsiye listesi yayımlayan WCRF, düzenli alkol ve işlem görmüş et tüketiminin kanser riskini artırdığını bildirdi.
Imperial College London araştırmacılarının 34 ülkeden 51 milyon kişi üzerinde yapılan bir dizi araştırmanın sonuçlarını gözden geçirerek hazırladığı rapora dayananan tavsiye listesi, hastalık riskini yüzde 40'a kadar azaltmayı hedefliyor.
"Kanseri önlemek için alkol kullanmamak en iyisi." ifadesine yer verilen tavsiye listesinde, son yıllarda yapılan araştırmaların alkol ile içinde meme, karaciğer ve bağırsak kanserinin de yer aldığı 6 kanser türü arasında güçlü bir bağlantı bulduğu kaydedildi.
WCRF sucuk, pastırma gibi işlenmiş etlerden bütünüyle kaçınılmasını isterken, kırmızı et tüketimini de haftada yarım kilogramı geçmeyecek şekilde ve küçük porsiyonlar halinde azaltmayı tavsiye etti. WCRF, işlem görmüş et ve kırmızı et tüketimini azaltarak bağırsak kanseri riskinin düşürülebileceğini kaydetti.
WCRF, on yıl önce 7 kanser türüne neden olan obezitenin bugün 12 kanser türüne yol açtığını bildirildi.
Raporda obezitenin karaciğer, yumurtalık, (ilerlemiş) prostat, mide, ağız ve boğaz, bağırsak, (menopoz sonrası) göğüs, safra kesesi, böbrek, yemek borusu, pankreas ve rahim kanserlerine neden olduğu açıklandı.
WCRF'nin tavsiye listesinin başında, aşırı kilodan kaçınmak yer aldı. Obezitenin İngiltere'de 20 yıl içinde kanser riskini artırmak bakımından sigarayı geçeceği belirtilen listedeki tavsiyeler arasında, daha fazla meyve ve sebze tüketilmesi, daha fazla hareket edilmesi, şekerli içeceklerden kaçınılması, fast food tüketilmemesi ve çocukların anne sütüyle beslenmesi de yer aldı.
Listede, beslenme için vitamin ve mineral kapsüllerine güvenilmemesi ve normal gıda tüketilmesi tavsiyesine de yer verildi.
Tütün kullanımını engelleyerek, sağlıklı beslenerek ve fiziksel aktiviteyi artırarak kanserin yüzde 40'a kadar önlenebilir olduğu belirtildi.
WCRF Direktörü Dr Giota Mitou da İngiliz The Telegraph gazetesine yaptığı açıklamada, "Her geçen gün daha çok ülkenin Batılı yaşam tarzını benimsemesi ile 2035'e kadar kanser vakalarında küresel olarak yılda 24 milyon artış olacağı tahmin ediliyor." dedi.
Özellikle şekerli ve alkollü içeceklerden kaçınılmasının önemin vurgulayan Mitou, "Sudan başka bir şey içmemek en iyi tavsiye olur." görüşünü dile getirdi.
Cancer Research UK uzmanı Prof. Dr. Linda Baul da Imperial College London raporunun kanser hakkında bilinen gerçekleri destekler nitelikte olduğunu belirterek, "Kanser riskini azaltmanın yolu hayat tarzımızdan geçiyor. Sigara içmemek, sağlıklı bir kiloda olmak, sağlıklı yiyip içmek ve hareket etmek yarar sağlıyor." ifadelerini kullandı.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar