Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO) tohum üreticisi Monsanto, başta Latin ülkeleri olmak üzere dünya çapında protesto edildi.
"GDO'lu besinler yüzünden hava, su ve toprağın yapısı değişiyor. Kanser yayılıyor. Hatta anne karnındaki bebekler bile risk altında."
Gösterilere en yüksek katılım Meksika ve Arjantin'deydi. GDO'lu tohumların yerel tohumları da bozduğunu söyleyen protestocular, Monsanto'nun yasaklanmasını istedi.
Arjantin'de her yıl 320 milyon litreden fazla tarım ilacının toprağa karıştığını söyleyen Doktor Medardo Avila Vasquez GDO'lu besinler yüzünden havanın, suyun ve toprağın yapısının değiştiğini, kanserin yayıldığını hatta anne karnındaki bebeklerin bile risk altında olduğunu söylüyor.
Bir canlıdaki genetik özelliklerin kopyalanarak, bu özellikleri taşımayan bir canlıya aktarılması sonucunda üretilen yeni canlıya Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) deniyor.
Tarıma uygun olmayan alanlarda da tarım yapılabilmesini ve verimin artırılmasını sağlayan GDO'nun zararları saymakla bitmiyor. Normal ve organik tarımı tehdit eden GDO, toksik etki yaratıyor. Ekosistemi bozarak, bioçeşitliliği yok ediyor. Ayrıca sadece insanları değil diğer canlı türlerini de tehdit ediyor.
ABD ticari soya tohum pazarındaki payı yüzde 60, mısır tohum pazarındaki payı ise yüzde 62 olan Monsanto Türkiye'de de faaliyet gösteriyor. (tr.euronews)
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar