Yılda 1,3 milyar ton gıda çöpe

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nin geçtiğimiz aylarda Türkiye'nin her yıl 18 milyar TL'yi çöpe attığını söylemesinin ardından Kanada da resmi istatistiklerden yola çıkılarak yapılan bir araştırmada, ülkede her yıl 27 milyar dolar değerindeki gıdanın çöpe atıldığı belirlendi.

Yılda 1,3 milyar ton gıda çöpe

Kanada'da "Value Chain Management Center" (Değer Zincirleri Yönetim Merkezi) isimli kuruluşun ülkenin resmi istatistik kurumu StatsCan'in açıkladığı son verilerden yola çıkarak yaptığı araştırmaya göre, dünyanın en iyi beslenen toplumları arasında yer alan Kanadalılar, büyük miktarlarda gıdayı çöpe atıyor.


"Çöpü Azalt Kârı Artır" isimli araştırmada, Kanada'daki evlerden çöpe giden gıdanın yıllık değerinin 27 milyar dolar olduğu tespitine yer verildi. Buna göre, her yıl, açlık çeken 900 milyon kişinin doymasına yetecek 1,3 milyar ton gıda atılıyor.

Evlerden çöpe giden ortalama 291 kilogramlık gıdanın 202 kilosunu taze ve işlenmiş meyve ve sebze, 8 kilosunu süt ve süt ürünleri, 36 kilosunu et, tavuk ve balık, 45 kilosunu yağ ve şeker ürünleri oluşturuyor.

Kanada'da evlerden sonra en büyük israfın yaşandığı yerlerin, gıda paketleme ve işleme merkezleri olduğu açıklandı.

Ülkedeki israfa karşı olan bazı gruplar ise; ev, işyeri ve toplum merkezlerinden aldıkları artık gıdaları ihtiyaç sahiplerine dağıtmaya çalışıyor.

TÜRKİYE GIDA ÜRETİMİNNİ YÜZDE 55'İNİ ÇÖPE ATIYOR

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, sebze ve meyvede iç piyasaya sunulan 18 milyar TL değerindeki ürünlerin yüzde 25'inin ambalaj ve sevkiyat eksiklikleri nedeni ile telef olduğunu söyledi. Bakan Yazıcı'nın vesilerinde ev, işyeri, okullar ve turizm tesilerindeki çöpe atılan miktar yer almıyor. Zira bunu hesaplak neredeys eimkansız. Ancak en iyimser tahminlerde 25 milyar TL'yi buluyor.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye'nin yılda 45 milyon ton sebze ve meyve üretimi gerçekleştirildiğini, bunun değerinin 70 milyar TL tutarın üzerinde olduğunu ve yüzde 95'i iç piyasaya sunulan bu ürünlerin 18 milyar TL değerindeki kısmının yüzde 25'inin ambalaj ve sevkiyat eksiklikleri nedeni ile telef olduğunu söyledi.

Bakan Yazıcı, "Yaş Sebze Meyve Üretim Girdileri Paketleme, Lojistik, Pazarlama Fuarı"nın (HALSER) açılış konuşmasında, semt pazarlarının yüzlerce yıldır üretici ile tüketiciyi biraraya getiren kamusal ve sosyal alan olduğunu, üstelik ticaretin ve siyasetin de nabzının pazarlarda tutulduğunu söyledi. Osmanlı döneminde semt pazlarında hükümdarların tebdil-i kıyafetle semt pazarlarına geldiğine işaret eden Bakan Yazıcı, böylelikle hükümdarların halkın şikayet ve isteklerini yerinde gördüğünü vurguladı. Yazıcı, II. Bayezid döneminde çıkartılan Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisab Kanunnameleri'nin, dünyanın en mükemmel ve en geniş belediye kanunu olduğunu, ayrıca dünyada tüketici haklarını koruyan ilk kanun olduğunu söyledi. Bu kanunun, özellikle temel tüketim maddelerine getirdiği standartlarla dikkat çektiğini vurgulayan Yazıcı, özellikle gıdada sağlık açısından koyduğu kurallarla öne çıktığını kaydetti. Türkiye'nin meyve ve sebze ürünlerinin çeşitliliği açısından çok büyük avantajları olduğunu ve yılda 45 milyon ton meyve ve sebze üretimi gerçekleştirildiğini açıklayan Yazıcı, bunun değerinin de 70 milyar TL'nin üzerinde olduğunu söyledi.

TÜKETİCİ VE ÜRETİCİYİ ÖNEMSEYEN KANUN ÇIKARDIK

Bu üretilen meyve ve sebzenin sadece yüzde 5'inin ihraç edilebildiğinin ve geçen yıl sadece 6.5 milar dolarlık ihracat yapılabildiğini, bu ürünlerin yüzde 95'inin ise iç piyasaya arz edildiğini bildiren Yazıcı, "Piyasaya arz edilen 18 milyar TL değerindeki ürünlerin yüzde 25'i ambalaj ve sevkiyat eksiklikleri dolayısı ile telef oluyor. Yani 18 milyar TL'lik ürün heba olup gidiyor. Geriye kalanın yüzde 30'u kayıtlı, yüzde 70'i de kayıtsız" diye konuştu.

Yazıcı, sektöre yönelik hükümetin, 5957 sayılı kanunu çıkardığını ve 1 Ocak 2012 tarihi itibari ile yürürlüğe koyduğunu, bu kanunun üretici ve tüketiciyi önemsediğini söyledi.

"Yiyiniz içiniz haddi aşmayınız / israf etmeyiniz!"

 

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.